6183 Sayılı Kanun Kapsamında Bağışlama Sayılan Tasarruflara İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

20 Eylül 2023

6183 Sayılı Kanun Kapsamında Bağışlama Sayılan Tasarruflara İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

Özet: Birinci derece kan hısımları arasında yapılan taşınmaz pay devrine karşı açılan tasarrufun iptali davasında itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 28. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Yapılan norm denetiminde Anayasa Mahkemesi, kanun maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar vermiştir.

Açıklamalarımız:

Anayasa Mahkemesi’nin 22/06/2023 tarih ve E.2022/134, K.2023/116 sayılı kararı

Karara konu uyuşmazlıkta, derece mahkemesi 6183 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca, baba-oğul olan davalılar arasında yapılan tasarrufun bağışlama olarak kabul edilmesi gerektiği ancak kanun maddesinin  dava konusu tasarrufun kamu alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla yapılıp yapılmadığı hususunda araştırma yapmaya izin vermediği, 6183 sayılı Kanun’un 28/1-1 maddesinde yer alan “Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar” şeklindeki ifadenin kamu yararı ile kişisel yarar arasındaki dengeyi bozarak mülkiyet hakkının ve hak arama özgürlüğünün ölçüsüz biçimde sınırlandırılmasına neden olduğu sonucuna ulaşmıştır. Kuralın Anayasa’nın 13., 35. Ve 36. Maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz yoluyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuştur.

Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu değerlendirmede aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır.

  • Belirlilik ve Öngörülebilirlik açısından;

Kanun maddesinde kamu borçlusunun kiminle ya da hangi dereceye kadar olan kan veya kayın hısımlarıyla yaptığı ivazlı tasarrufların bağışlama sayılacağını kişi ve idare açısından herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak belirlemiştir. Dolayısıyla kuralın belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gerektiğine ilişkin anayasal ilkeye aykırı bir yön bulunmamaktadır.

  • Meşru Amaç-Makul Araç değerlendirmesi açısından;

Kanun maddesinde, tasarrufun iptali davasının açılabilmesi ve bağışlama olarak kabul edilen ivazlı tasarrufun iptal edilebilmesi bazı şartların varlığına bağlanmıştır. Bu durumda sınırlamanın gerekli olup olmadığı hususu irdelenmelidir. Kamu alacağının ödenmemesi sonucunu doğuran tasarrufların geçersiz sayılmasındaki amaç kamu alacağının tahsil edilebilmesini sağlamaktır. Söz konusu amaca daha hafif bir sınırlamayla ulaşmak mümkünse bu sınırlamanın tercih edilmesi gerekir. Kamu alacağının korunması, aksi ispat edilebilir bir karineyle de mümkün olabilir. Bu yönde bir tercihin gerek mülkiyet hakkı gerekse hak arama özgürlüğü üzerinde daha hafif bir etki yaratacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırıdır. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir.

Söz konusu karar, 19 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış olup, ekteki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/09/20230915-23.pdf

Saygılarımızla,