Varlık Barışı Kanunu Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı

20 Eylül 2023

Varlık Barışı Kanunu Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı

Özet: 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na geçici 15.madde eklenmiştir. Kanun ile belirli şartların gerçekleştirilmesi hâlinde gerek yurtdışında bulunan gerekse Türkiye’de kayıt dışı kalan bazı varlıklara ilişkin vergi avantajı sağlanmıştır. Kanun maddesinin Anayasa’nın 2., 10., 13., 35. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Yapılan norm denetiminde Anayasa Mahkemesi, kanun maddesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.

Açıklamalarımız:

Anayasa Mahkemesi’nin 22/06/2023 tarih ve E.2022/110, K.2023/115 sayılı kararı

Karara konu uyuşmazlıkta, kanun maddesinin yurtiçi ve yurt dışında kayıt dışı menkul varlığı olan gerçek ve tüzel kişilerin bu varlıklarını belirli bir tarihe kadar beyan ederek kayıt altına alma imkânının sağlandığı, ancak varlıklarını süresinde beyan eden mükellefler tarafından daha yüksek oranda vergi ödenirken kuralların öngördüğü imkândan yararlanmak suretiyle varlıklarını beyan eden mükelleflerin bu varlıklarını cüzi miktarda vergi ödemek suretiyle kayıt altına aldırabilmelerinin mümkün kılındığı, bu durumun verginin mali güce göre belirlenmesi ile vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ilkelerine aykırılık oluşturduğu, mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğurduğu, hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralların Anayasa’nın 2., 10., 13., 35. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu değerlendirmede kanun gerekçesinden hareket etmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır.

  • Kanuna konu varlıkların Türkiye’ye getirilmesi veya kayıt altına alınmasını teşvik etmek amacıyla bu varlıklar hakkında hiçbir surette vergi incelemesinin ve vergi tarhiyatının yapılmayacağının öngörülmesine ilişkin;

Ekonomik süreçte meydana gelen kimi değişiklikler yeni bir verginin konulmasını veya mevcut vergilerin kaldırılmasını ya da oranlarının azaltılıp artırılmasını gerektirebileceği gibi verginin mali amacından taviz verilmesine de neden olunabilir. Bildirilen varlıkların mali gücü göstermelerine karşın verginin mali amacından taviz verilerek anılan amaçların gerçekleştirilmesinin aracı olarak kullanılması söz konusudur. Küresel alanda yaşanan ekonomik daralmanın oluşturduğu olumsuzlukların giderilmesi ve ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesi bakımından önemi gözetildiğinde bu varlıkların milli ekonomiye kazandırılması ve kayıtlı hâle getirilmelerinde kamu yararının bulunmadığı söylenemez. Söz konusu varlıklar hakkında vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak olsa da vergi kanunları hâricindeki mevzuat hükümleri bu varlıklar bakımından da geçerli olmaya devam edecek ve bu kapsamda varlıkların gerekli incelemelere tabi tutulması ve gerektiğinde yaptırım uygulanması söz konusu olabilecektir.

  • Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararların, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyeceğine ilişkin;

Varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararların gider veya indirim olarak gözetilemeyeceği hüküm altına alınmak suretiyle bildirilen varlıkların mükelleflerin vergilendirilmeleriyle bağlantısı kesilmiş, lehe ve aleyhe etki etmesi önlenmiştir. Böylece söz konusu varlıkların satılması hâlinde ortaya çıkabilecek zararların vergilendirmede göz önünde bulundurulup bulundurulamayacağına ilişkin tereddütlerin giderilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

  • Kanun kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi ve bildirimi ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirime esas değerlerin tespiti, bildirimin şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, kuralların uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasların Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenme yetkisine ilişkin;

 Vergi bağışıklığının temel esaslarının kanunla düzenlenmiş olması ve Hazine ve Maliye Bakanlığına verilen yetkinin teknik ve ayrıntıya ilişkin olması dolayısıyla anılan kuralın verginin kanuniliği ilkesine aykırı olduğu söylenemez.

Söz konusu karar, 19 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış olup, ekteki linkten ulaşabilirsiniz. https://www.resmigazete.gov.tr/19.09.2023

Saygılarımızla,